Kanserojen Maddelerin Yol Açtığı Tehlikeler ve Sağlık Riskleri

Yayın Tarihi : 2018/07/31 13:32 • Güncelleme Tarihi : 2022/12/12 13:15 •

Çevremizde buluna çeşitli kanserojen maddeler  sağlığımız için tehdit oluşturabilmektedir. Gerek iş hayatımızda gerekse gündelik hayatta bir takım mesleki ve çevresel etmenler kanserojen etkileri nedeniyle insan sağlığı için riskler barındırmaktadır.

Kanserojen Maddelerin Yol Açtığı Tehlikeler ve Sağlık Riskleri

Çevremizde buluna çeşitli kanserojen maddeler  sağlığımız için tehdit oluşturabilmektedir. Gerek iş hayatımızda gerekse gündelik hayatta bir takım mesleki ve çevresel etmenler kanserojen etkileri nedeniyle insan sağlığı için riskler barındırmaktadır

En sık karşılaştığımız kanserojen maddeler nelerdir?

  1. Hava Kirliliği :Her yıl dünyada 3 milyondan fazla kişinin hava kirliliğinin dolaylı yada direkt zararlı etkilerinden dolayı hayatını kaybettiği bilinmektedir.
    Havayı kirleten ajanlar, alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları ve solunum yolu tahrişiyle birlikte akciğer kanseri oluşumunda önemli yer tutmaktadır. 
  2. İçme suyunun kontamine olması, kirlenmesi: Su hayatımızın sürdürülmesi için vazgeçilmezdir.Susuz bir yaşam olamaz. Ancak suyun kirli, çeşitli kimyasal veya mikrobiyolojik maddelerle kontamine olması, kalitesinin düşük olması insan sağlığı için çok önemli bir tehdittir.
    Kirli ve kontamine olmuş su nedeniyle dünyada her yıl 1 milyondan fazla ölüm vakası yaşanmaktadır.Kirli suda bulunan kimyasal maddeler (nitrat, arsenik, richloroethylene, siyanür gibi) ve radyolojik maddeler  (radon gibi doğal radyonüklidler) suyu kirletip kalitesini bozar.Kanserojen etki gösterir. 
  3. Kimyasal Maddeler: (asbest gibi): Kimyasal maddelere çalışma hayatı ve günlük hayat akışı içinde sıklıkla maruz kalabiliyoruz.
    Asbest kimyasal maddeler arasında kanser yönünden bilinirliği en fazla olandır.Çalışma hayatında asbest liflerinin solunum yoluyla inhale edilmesiyle etkisini gösterir.
    Ayrıca asbest içeren yapılarda yaşayanlar ve asbest bulunduran  fabrikalarda çalışanlar  önemli risk altındadır.
    Dünyada 100 milyondan fazla insanın dolaylı veya direkt temasla asbeste maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Asbestin solunması akciğer kanseri oluşumunda önemli bir etmendir.Ayrıca kadınlarda over ( yumurtalık) kanserleri, her iki cinste de görülen farinks kanserleri de asbest tamasıyla ilişkilidir.Her yıl binlerce kişi asbestten kaynaklanan kanser vakaları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. 
  4. Gıdalarda bulunan kanserojen maddeler (dioksin, aflotoksin gibi): İşlenmiş et ve işlenmiş beyaz undan üretilen gıdaların kanserojen olduğu bilinen bir gerçektir.Özellikle kolon kanseri (kalın barsak) olmak üzere sindirim sistemi kanserlerini tetikleyebilir.İşlenmiş şekerler ve genetiği ile oynanmış gıdalarında kanserojen olduğu bilinmektedir. 
  5. Yanlış Beslenme Alışkanlıkları, Tütün ürünleri kullanımı ve Obesite:
    Doymamış yağlardan zengin gıdaların tüketilmesi ve obezite, ince barsak, meme ve prostat kanseri riskini arttırabilir.Ortalama her 3 kanser vakasından  birinin sigara kullanımıyla  ilişkisi olduğu düşünülmektedir.Aşiri alkol kullanan bireylerde baş boyun kanserleri ve farinks (yemek borusu) kanseri yönünden tehdit altındadır.Tütsülenmiş ve salamura yapılmış et ve balıkların tüketilmesi ve ateşte kızartılmış et ve et ürünleri de mide kanseri oluşumu yönünden etkindir.
    Obezitenin de kanser ile ilişkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
  6. Kullanilan ilaçlar:Kullanılan bazı ilaçlar da kanser riskini artırabildiği bilinmektedir.
    Doğum kontrol haplarındaki östrojen hormone kadınlarda  meme kanseri riskini düşük de olsa artırabilmektedir.Bu nedenle doğum control hapları doktorun bilgisi dışında kullanılmamalıdır.Yine menopoza girmiş kadınlarda destek amacıyla kullanılan östrojen ve progesterone hormone içeren ilaçlar da kanser yönünden tehdit oluşturabilir.
  7. Radyasyon:Kuşkusuz radyasyon da kanser oluşumui için çok önemli bir tehdittir..
    Örneğin güneş ışınlarından kaynaklanan ultraviyole ışınlara ve dolayısıyla radyasyona maruz kalınması deri kanseri oluşumunda etkendir.
    Tıpta hastalıkların tanısında  ve tedavide kullanılan  radyasyon ile X ışınları da karsinojen özelliktedir.Radon bir doğal gaz türüdür.Yeraltında, toprakta ve yer üstünde bulunabilir.Bu gaz da radyoaktif etkisiyle özellikle akciğer kanseri riskini arttırır. 

Kanserojen maddelerden korunmak ve kanser riskini azaltmak  için ne yapmalıyız? 

Sağlıklı bir diyet,, dengeli  beslenme ve düzenli egzersizin kanser riskini azaltmaktadır.
Bu konuda alınmasını önerdiğimiz önlemleri sıralayalım.

1.Tütün ve tütün ürünleri kullanılmamalıdır, özellikle alkol ile birlikte tüketülen tütün kanser oluşumunda çok daha kuvvetli etkiye sahiptir
2.Bol meyve ve sebze tüketilmelidir.
3.Kırmızı et tüketimi, işlenmiş etlerin tüketimi azaltılmalıdır.Yağ oranı düşük etler tercih edilmelidir.Etler tercihen fırın ve ızgarada pişirilmeli veya haşlanmalıdır.Balık ve beyaz et tüketimine ağırlık verilmelidir.
4.İdeal kiloda kalınmaya çaba gösterilmeli ve düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır.Günde en az  3*-40 dakika yürüyüş veya fiziksel aktivite yapılmalı, 10000 adım atmak hedeflenmelidir.
5.Alkollü içecek tüketimini bırakılmalı veya mümkün olan en az seviyeye indirilmelidir.
6. Ultraviyole ışınlar ve güneş ışığından sakılılmalıdır.Güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaya gayret gösterilmeli ve güneşlenilmemlelidir.Koruyucu şapka, giysi ve koruyucu faktörü yüksek olan güneş kremleri kullanılmalıdır.
7.Çalışma ortamında işverence belirlenmişl güvenlik kuralları ve düzenlemelerine uyulmalıdır. Kanserojenler yerine güvenli olan maddeler kullanılmalıdır.Kullanılan kimyasal maddeye dair güvenlik kurallarına uyulmalı, kişisel koruyucu ekipman olmadan bu tür maddeler kullanılmamalıdır.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.



Yorumlar

Yorum
?