Otoriter Ya da Baskıca Anne Babanın Çocuk Üzerindeki Etkileri Nasıldır?

Yayın Tarihi : 2015/10/01 13:00 • Güncelleme Tarihi : 2015/10/01 13:00 •
Baskıcı veya otoriter anne-babayı, çocuklarından beklentisi olan (bu beklentiler okulda ya da hayatta başarı olabileceği gibi, gelenekleri uygulama, topluluk içinde aile değerlerine uygun hareket etme –ailenin yüzünü kara çıkarmama- gibi sosyal hayata dair beklentiler de olabilir
Otoriter Ya da Baskıca Anne Babanın Çocuk Üzerindeki Etkileri Nasıldır?

Baskıcı veya otoriter anne-babayı, çocuklarından beklentisi olan (bu beklentiler okulda ya da hayatta başarı olabileceği gibi, gelenekleri uygulama, topluluk içinde aile değerlerine uygun hareket etme –ailenin yüzünü kara çıkarmama- gibi sosyal hayata dair beklentiler de olabilir.), bu beklentilerin karşılanabilmesi için de çocuklarına koydukları kuralların harfiyen uygulanmasını bekleyen anne-babalar olarak tanımlanabilir. Otoriter anne-baba çocuğun bakış açısı ya da kapasitesini önemsemeden, kendi beklentilerinin karşılanmasını ister. Burada önemli olan iki unsur vardır. İsteğin niteliği ve çocuktan isteyiş şekli. Öncelikle çocuktan istenenler çocuğun yapabileceklerinden veya yapmak istediklerinden fazlaysa, ne kadar masum görünürse görünsün çocuktan bunları ısrarla talep etmek baskının bir türüdür. Diğer taraftan da çocuktan istenen belirli kurallara uyması ve uymadığında cezalandırılması şeklinde, doğrudan baskıcı yöntemlere başvurmak ise bu durum da otoriter anne babanın özelliğidir. Bu davranış şeklinde büyüyen çocuklar doğru-yanlış algısını otoriteyi temsil eden anne-babadan ceza görüp görmemekle ölçmeye başlar. Bu durum hayat boyunca yaşamı etkileyen iki olumsuz durum ortaya çıkarır. Bunlardan ilki çocuğun baskıya karşı geliştirdiği gizli ya da açık isyandır ki bu isyan sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı, şiddete meyil gibi olumsuz davranışlarla kendini gösterir. Doğru-yanlış algısı gelişmeyen çocuk ceza almayacağını bildiği alanlarda genellikle anne-babasının kontrolünden uzak olduğu alanlarda bu gibi davranışlara yönelebilir. İkincisi de hareketleri sürekli kontrol altında tutulan çocuğun sürekli onu yönlendirecek bir otoriteye ihtiyaç duyması ve anne-babasının olmadığı alanlarda bu otorite ihtiyacını başkalarıyla doldurmaya gitmesidir, bu seçim çoğunlukla yanlış kişilere aşırı bağlılık olabilmekte ve çocuğun davranışları bu kişilerce kolayca yönlendirilmesidir. Bunlar sonucunda kendine güveni gelişmeyen, değer yargıları oturmayan çocuklar hayatları boyunca ciddi sosyal problemler yaşamaktadır.Bunların yaşanmaması için anne-babanın çocuklarını yönlendirirken ona kendi kararlarını verebileceği özgür alanlar yaratması, onun fikirlerine önem verdiğini hissettirmesi ve ceza uygulamaları kadar hatta daha fazla olumlu davranışların ödüllendirilmesi yoluna gitmeleri gerekir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.



Yorumlar

Yorum
?